Öncesindeki tek tük yolculuklar dışında Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün başlangıcı 1961. O yıllarda iletişim olanakları bugünkü gibi değil. Cep telefonuyla haberleşmeyi bırakın, sabit telefonla haberleşmek bile çok zor. Telgraf veya mektupla bir parça haber iletiliyorsa ne mutlu.
İşte o namüsait şartlarda Köln’de kurulu kamu yayıncısı Batı Alman Radyo Televizyonu WDR'nin bünyesinde, Türkiyeli göçmen işçilere yönelik ilk radyo yayını 2 Kasım 1964 tarihinde yapıldı. Yayının sürüp sürmeyeceği bilinmediğinden olsa gerek, ilk yıllarda arşiv oluşturulmamış. Bu yüzden ilk yıllardaki yayının kayıtları yok. Arşiv kaydına 1969’da başlanmış.
Öyle ya da böyle, Köln Radyosu Almanya’daki Türkiyelilerin gözü kulağı dili, gurbette sığındıkları, anavatandan haberlerle birlikte yanık türkülerini dinledikleri, dertlerine derman sordukları, anadil özlemini ve memleket hasretini dindirdikleri ana kucağı olmuş.
Türkiyeli göçmenler on yıllarca her akşam, WDR Köln Radyosu’nun yayınını memleketten gelen mektup gibi dinlemişler. Çalışma saati denk düşmeyenler banttan dinlemişler.
***
On yıllar on yılları kovaladı. Almanya “acı vatan” olmaktan çıktı, gurbet duygusu kalmadı. Üçüncü dördüncü ve hatta beşinci kuşaktan Türkiyeli göçmenler sular seller gibi Almanca konuşuyorlar. Çanak antenler Türkiye’den (Türkçe veya Kürtçe) yayınları evlere taşıyorlar. Başta Hürriyet olmak üzere Türkçe gazeteler bayide bulunabiliyor. Daha da inanılmazı, Alman gazeteleri zaman zaman Türkçe başlıklar atıyorlar!
İşte Türkiye ile Almanya arasındaki mesafenin sıfırlandığı bu koşullarda, Türkiyeli göçmenlerin ilk göz ağrısı WDR Köln Radyosu 50’nci yaşını kutladı.
1970’li yıllarda İsveç, Hollanda, Fransa, Danimarka, Belçika vb. ülkelerde başlayan ana dilde yayınlar, 2000’lerde 30 yılı dolduramadan sona erdiler. Türkiye’ye ana dilde yayın ve eğitim dayatan Avrupa kamu hizmeti yayıncılığından uzaklaştı. İsveç Devlet Radyosu, Türkçe yayını 2006’da sona erdirdi; diğer ülke yayınları da izleyen yıllarda sustu.
Türkiye, dayatmayla da olsa 2004’ten itibaren ana dilde yayın ve eğitimi gündemine almışken Avrupa kamu yayıncılarının ana dilde yayını sona erdirmeleri, neoliberal kapitalizmin şaşırtmayan ikiyüzlülüğünün göstergesiydi.
***
Tüm olumsuz koşullara karşın, Köln Radyosu 50’nci yaşını kutladı. Radyo’nun eş yöneticisi Ayça Tolun’un söylediğine göre, Köln Radyosu kendi alanında 50’nci yıla ulaşmayı başaran tek radyo ve öyle de kalacak. Çünkü an itibariyle Avrupa’da 50’nci yıla ulaşan başka bir göçmen kanalı yok.
Köln Radyosu’nun 50’nci yaşı, farklı kuşaktan dinleyicilerin de katıldığı bir sanat ve eğlence şöleniyle kutlandı. WDR’nin 600 kişi kapasiteli salonundaki yaş günü şölenine WDR yönetici ve çalışanları, Alman parlamentosunun Türkiye kökenli milletvekilleri ve göçmen örgütlerinin temsilcileri de katıldı.
Radyo’nun şu anki yapımcılarından Tuba Tunçak’ın koordine ettiği, Evren Zahirovic’in sunduğu şölen gerçekten görkemliydi, sanat ve eğlence yüklüydü. Evren Zahirovic Köln Radyosu'nun Türkiye'den göç etmiş ve daha sonra burada yaşamaya karar vermiş, dededen toruna kuşaklar boyunca yayın yaptığını belirterek, "20'nci Yüzyıl'da yayına başlayan Köln Radyosu 21’inci yüzyılda Almanya'nın renkli toplumsal yaşamında dinleyicilerine hizmet vermeyi sürdürüyor" dedi.
***
WDR Köln Radyosu ekibine katılalı tam 26 yıl oldu. Radyo yayını demek hayatın her kesiminden ses aktarmak demek. Ben de elimden geldiğince cumhurbaşkanından sokaktaki en sade insana kadar her kesimden insanın sesini aktarmaya çalıştım. Köln Radyosu’nun yanı sıra İsveç, Hollanda, Fransa devlet radyolarının dinleyicilerine de ses ve haber aktardım. Neoliberalizmin kanunları hükmünü icra etti, yaklaşık on yıldır sadece Köln Radyosu kaldı.
Köln Radyosu’nun 50’nci yıl şöleni, efsaneleşen açılış parçası Gülnihal ile başladı. Şölen, nostalji, hüzün ve coşku yüklüydü. Gece boyunca Gülnihal farklı müzik topluluklarınca farklı tarzlarda yorumlandı. Rock’tan tangoya, Türk sanat müziğinden halk müziğine, İstanbul’dan Viyana’ya, Anadolu’dan Avrupa’ya (hatta Latin Amerika’ya) bir müzik ziyafeti sunuldu.
İlk yayınlardan kesitlerin de ekrana verildiği gecede, radyoyu ete kemiğe büründüren Örsan Öymen, Turhan Dikkaya, Murat Gençosman, Erdal Çetin, Türkiyeli göçmenlerin dert babası Fuat Bultan rahmetle anıldı. Radyonun efsane sesleri Ulya Üçer, Dores von Stritzky, Yüksel Pazarkaya, Ergun Gülen geceye katılanlar arasındaydı; Varlık Özmenek ve Osman Okkan’ın da kulakları sık sık çınlatıldı. Şölene katkıda bulunan, sanatçılar, müzik ve eğlence topluluklarının ziyafetlerinden fırsat bulundukça, radyonun stüdyolarına konuk olan Bülent Ecevit. Zülfü Livaneli, Köln Bülbülü Yüksel Özkasap ve Barış Manço’nun isimleri de anıldı.
Şölenin finalinde eş yönetmen Ayça Tolun, Köln Radyosu’nun şimdiki emekçilerini tek tek anarak sahneye çağırdı. Radyonun emekçileri arasında olmak sevindiriciydi.
İşte (Copyright: WDR/Sachs) etiketiyle ve nice yaşlara temennisiyle Köln Radyosu'nun 50’nci yaş gününden kareler:
1 Köln Radyosu'nun 50. Yıl Galası'nı Evren Zahirovic sundu.
Galanın selamlama konuşmasını, WDR'in Radyo Yayınları Müdürü
Valerie Weber yaptı.
Şölenin müzikal bölümünü oryantal caz grubu FisFüz, Gülnihal ile açtı.
Türk ve Alman müzisyenlerden oluşan Fisfüz, müziğinde Doğu ile Batı'yı buluşturdu.
Şölen için hazırlanan kısa filmler Köln Radyosu'nun tarihine ve bugününe ışık tuttu.
Bağlama üstadı Kemal Dinç, performansıyla dinleyicileri büyüledi. Çift jandarma türküsü ise Köln Radyosu muhabirlerinden eski jandarma subayını duygulandırdı.
Kabaretist, oyuncu Fatih Çevikkollu gösterisinde Köln Radyosu ile ilgili anılarını anlatırken çok başarılıydı. Özellikle ilk kuşaktan baba ile oğul arasındaki diyaloglar izleyenleri kahkahaya boğdu.
Köln Radyosu sunucularından Çelik Akpınar, Evren Zahirovic
ile birlikte 50 yılın dinleyici mektuplarından bir seçki sundu.
Gecede sadece Köln Radyosu ekibinin değil, dinleyicilerin anıları da tazelendi
Tango Ala Turka Anadolu'nun geleneksel çalgı ve tınıları ile Latin Amerika’nın ritimlerini buluşturdu.
Tango Ala Turka'nın solisti Türkçe tangolardan tadımlık eserler seslendirdi.
Kent Coda rock ritimleri ile coşturdu.
Öğünç Kardelen Christoph Guschlbauer ile birlikte
"Dağlar Dağlar"ı seslendirdi.
WDR Funkhaus Orchester'in Yaylı Sazlar Dörtlüsü de şölene Türkçe tınılarla katıldı
Kelebek muhabiri Leyla da Evren Zahirovic'in konuğuydu.
Köln Radyosu sunucusu Hülya Topcu-Erdoğan salondaki Köln
Radyosu müdavimleri ile söyleşti.
Ayça Tolun'un çağrısıyla Köln Radyosu ekibi sahneye çıkarak izleyicileri selamladı.
50. Yıl Şöleni'ni editör Tuba Tunçak koordine etti.
Kapanışta Köln Radyosu ekibi ve dinleyiciler Gülnihal'i birlikte seslendirdiler…
Kapanıştan sonraki kokteylde ekibin beş kafadarı birlikteydi. Soldan sağa Murad Bayraktar, Erhan Merttürk, Rahmi Yıldırım, Ceyhun Kara, Attila Azrak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder