1 Ağustos 2016 Pazartesi

ASKERİ OKULLAR KAPATILAMAZ!

ÇÖZÜM OKULLARI KAPATMAK DEĞİL DARBECİLERDEN HESAP SORMAKTIR!
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulmasına Dair 669 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile askeri okullar kapatılmış, bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin askerlikle ilişikleri kesilmiştir. Ayrıca, darbecilerin ayıklanması gerekçesiyle 70 bin’e yakın sivil kamu görevlisinin yanı sıra, iki ayrı kararnameyle toplam 3073 muvazzaf askerin de Türk Silahlı Kuvvetleri’yle ilişiği kesilmiştir.
Devlet kurumlarının darbecilerden temizlenmesi elbette zorunludur. Bununla birlikte darbeciler ayıklanırken hukuk dışı yollara başvurulmamalı, hukuk devleti ilkesinden ödün verilmemelidir. Aksi halde darbe yaraları sarılırken yeni yaralar açılması kaçınılmazdır. Askeri Darbelerin Asker  Muhalifleri Derneği ADAM-DER çatısı altında toplanmış, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbecileri tarafından hiçbir mahkeme kararı olmaksızın yargı yolu da kapatılarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılmış, işkence edilerek sorgulanıp yargılanmış, işsizliğe ve açlığa mahkum edilmiş askerler olarak, hukuk devleti ilkesinden ödün verilmesinin ne gibi yaralara yol açtığının bilincindeyiz.
Hukuk devletinin en temel ilkesi, uyruklarına sağladığı en güçlü güvence, idarenin tüm işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu ve yargı denetimine açık oluşudur. Bu bağlamda, on binlerce kamu görevlisinin haklarında herhangi bir mahkeme kararı henüz yokken yargı denetimi yolu da kapatılarak işten atılmalarını, binlerce askeri öğrencinin okullarından çıkartılmalarını endişeyle karşıladığımızı belirtiyoruz. Bu yöntemle işten atmak, okulundan çıkarmak sadece ve sadece darbecilere özgü tasfiye eylemidir. Geçmiş darbelerin açtığı yaralar tümüyle sarılmamışken yeni yaralar açmak en hafif deyişle zulümdür, ülkemizi hukuk devleti yolunda daha da geriye götürecektir.
Darbe girişimi bahane edilerek, ömrümüzün ilk gençlik yıllarının geçtiği okullarımızın kapatılmasını da kınıyoruz. Nasıl ki bir devleti yönetenler işbirlikçi, hırsız, katil çıktıklarında devlet kapatılmıyor, Ne istediler de vermedik” kontenjanından atanmış yöneticiler uğursuz çıktılar diye bir askeri okul veya herhangi bir okul da kapatılamaz.
Tecavüzcü vakfa kol kanat gerilirken, hırsızlar rüşvetçiler aklanırken, ülkemizi darbe ortamına sürüklemenin hesabını vermek yerine fermanlarla kişisel diktatörlük kurulurken okullarımızın kapatılması gayrimeşrudur. Askeri okullar ve kışlalar kapatılırken, gerici bir ayaklanmanın kışlasını “tarihi eser” diye Taksim Gezi Parkı’na dikme çabası ise ülkeyi kanlı bir provokasyona sürükleme niyet ve ısrarının ifadesidir.
ASKERİ DARBEYE DE SİVİL DİKTAYA DA HAYIR!” başlıklı bildirimizde vurguladığımız üzere, askeri darbe girişiminin bastırılmasından, ülkemizin gerçek anlamıyla iç savaşın eşiğinden dönmesinden memnuniyet duyuyoruz. Bununla birlikte geleceğe güvenle bakamıyor, demokrasi kazandı diyemiyoruz. Askeri darbe girişimi bahane edilerek ülkemizin tek adam diktatörlüğüne sürüklenmesinden endişe ediyoruz.
Darbelerin, temel hak ve özgürlüklere, emek barış ve demokrasi güçlerine verdiği zararın bilinciyle her türlü askeri ve sivil darbeye ve diktatörlüğe karşı olduğumuzu yineliyoruz.
Siyasi iktidarı, kanlı darbe girişimine karşı ülke genelinde oluşmuş demokratik duyarlığa saygılı davranmaya, hukuk devleti ilkesini yok sayan adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla.
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği
ADAM-DER YÖNETİM KURULU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder