25 Ocak 2022 Salı

ADEM’İN CEHALETİ YA DA ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAMAK

ADEM’İN CEHALETİ YA DA ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAMAK

Sedef Kabaş’ın ve Sezen Aksu’nun başına gelenlere bakıp ülkenin geleceği adına kaygılanmamak mümkün değil.

Sezen Aksu, yıllar önce söylediği “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı eserinde “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” ifadesi geçtiği için, linç etmeye hazır güruha, AKP Genel Başkanı tarafından “O dili kopartmak bizim görevimizdir” denilerek hedef gösterildi. Gazeteci Sedef Kabaş ise siyasal eleştirisini “Taç giyen baş akıllanır. Öküz tahta çıkmakla padişah olmaz, saray ahır olur.” atasözleriyle güçlendirmeye çalıştığı için tutuklandı.


Bu eleştiride tutuklamayı gerektirecek ne var? Hepimiz günlük hayatta tabiatın dört ayaklı veya kanatlı canlıları dolayımıyla buna benzer övgüler veya yergilerde bulunmuyor muyuz? Bunlar tutuklama gerekçesi olsa memlekette kaç kişi kalır tutuklanmayan? Hem AKP Genel Başkanı yerli yersiz her fırsatta muarızlarına benzer laflar söylemiyor mu? Örneğin daha geçen seçimlerde rakibi Muharrem İnce’ye Ziya Paşa’nın “Zer-dûz pâlân ursan eşek yine eşektir” dizesiyle sataştı. Aynı konuşmasında “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” atasözünü anımsatarak da kendisini övmeye çalıştı. Başka bir konuşmasında da “Eşek ölür kalır eseri…” dedikten sonra “Pardon pardon” diyerek yanlışını düzeltmişti.

Dediğim gibi dört ayaklı veya kanatlı evcil dostlarımız dolayımıyla yapılan yergilerden o kadar da alınganlık duymamalıyız. Tersi hamlıktır çiğliktir. İktidar hiyerarşisinin en üst basamağına çıkmış siyasetçi, her fırsatta muarızlarına evcil dostlarımız dolayımıyla sataşıyorsa, kendisine aynı üslupla karşılık verileceğini kabul etmelidir.

***

Olayın espri mizah kaldırır bir yanı yok ama Sedef Kabaş “Aslan tahta çıkmakla kral olmaz ama…” dese yine tutuklanır mıydı? Ya da mahkemede şöyle bir savunma yapsa, kendisini tutuklayan savcı, yargıç ve cümle ahali ne düşünürler acaba?

Yargıç: AKP Genel Başkanı’na neden hakaret ettin?

Sedef: Süleyman Soylu hakaret etti, bakan oldu. Numan Kurtulmuş hakaret etti, yardımcısı oldu. Devlet Bahçeli hakaret etti, iktidar ortağı oldu. Benim de kendimce bir kariyer planım var.

Sedef Kabaş kendisini nasıl savunacak bilinmez ama böyle bir savunma yapsa taşı gediğine koymuş olmaz mı?

Sahi Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan için geçmişte neler söylemişlerdi? Tayyip Erdoğan maruz kaldığı hakaretlere nasıl karşılık vermişti? Hatırlamak bile insanın içini daraltır. Onca hakaretlerden sonra birbirlerinin yüzüne nasıl bakıyorlar, nasıl birlikte siyaset yapıyorlar? Alaturka siyaset böyle bir şey mi? Alaturka siyaset böyleyse, o hakaretleri kan davasına dönüştürmeyen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Sedef Kabaş’ın telaffuz ettiği atasözlerini (olgunluk gösterip) duymazlıktan gelemez miydi? Benimki de saflık işte. Düzce Milletvekili Fevai Arslan’ın “O Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir lider” diyerek işlediği şirk günahına itiraz etmeyen şahıstan atasözlerinden alınganlık duymamasını bekliyorum. Ne demeli? Vermeyince mabut neylesin Sultan Mahmut! Umarım işgüzar bir savcı da bu hikâyeye aklını takıp öküz altında buzağı aramaya kalkmaz.

***


Sezen Aksu’nun şarkısına gösterilen tepkilerin serencamı da bundan farklı değil. Şarkıda geçen “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” ifadesine kalpleri beyinleri taassupla taşlaşmış güruhun gösterdiği tepkinin ardı arkası gelmiyor. Son olarak kendilerini 15 Temmuz Şehitler ve Gaziler Platformu olarak adlandıran bir güruh, “İçişleri Bakanımızın da dediği gibi, ‘beyinlerine kafalarına sıkacağız, dillerini keseceğiz” diyerek tehdit etti.

En hazin olanı ise, devlet erkini tek başına elinde tutan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın (hem de cami içinde) “O dili kopartmak bizim görevimizdir” diyerek, Sezen Aksu’yu hedef göstermesi. Yakın siyasi tarihte örneği var mı, şu an aklıma gelmiyor. Olsa olsa Kenan Evren benzer şeyler söylemiştir.

Sezen Aksu, muhatabının yerin dibine girmesini gerektiren yanıtıyla yüreklere su serpti. Yürek hakkıyla tarihe geçen bu yanıt sonrasında ne söylense çokça anlamlı olmaz. Bazı entelektüeller “E canım, Âdem ile Havva çok mu bilgiliydiler? Şeytana uyup Allah’ın yasak ettiği meyveyi yemeleri cahil olduklarını göstermiyor mu? Âdem Havva masalına inananlar, kardeşin kardeşle evlendiğine, insanların bu şekilde çoğaldıklarına da mı inanıyorlar? Kardeşiyle birleşerek çoğalmak, ilahi iradeye yaraşır mı?” gibi teolojik mevzilerde akıl yürütmeye, ortamı sakinleştirmeye çalışıyorlar. Yerinde ve mantıklı sorular ama bu çabalar da linç heveslisi güruhu caydırmaya yetmez. Kalpleri beyinleri taşlaşmış güruhla akıl ve mantık ölçüleri içinde tartışmak pek mümkün olmuyor.

İnsan yine de düşünmeden edemiyor. Bir söze, bir şarkıya, bir karikatüre, bir ironiye tahammülsüz güruhlar nasıl da bu kadar çoklar ve iktidarı etkileyebiliyorlar?

İktidar partisinin genel başkanı, bu güruhun desteğinden vazgeçmeyecek kadar basiret yoksulu mudur?

Yoksa, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok” sözleri, diplomatik bir iltifatın ötesinde, gerçekten inanç ve zihniyet kardeşliğinin itirafı mıdır?


Geçmişte “aile ortamında çekilmiş” sözleriyle açıkladığı fotoğrafın da gösterdiği üzere, gerçekten Taliban ile zihniyet ve inanç kardeşliği var anlaşılan. Taliban Afganistan’ı nasıl yönetmeye çalışıyorsa AKP Genel Başkanı da Türkiye’yi öyle yönetmek istiyor. Dün aydınların kanıyla banyo yapmakla tehdit eden Sedat Peker’in sırtı sıvazlanıyordu, bugün kafalara beyinlere sıkmakla tehdit edenlerin. Kendisi de dil kopartmaktan söz ediyor; Sezen Aksu ve Sedef Kabaş üzerinden bütün ülkeye korku salıyor, kimse sesini çıkarmasın istiyor. Halkı, emekçileri özellikle de yoksulları din sömürüsüyle kutuplaştırarak azalan seçmen desteğini konsolide etmeye çalışıyor.

Bilinmeli ki, baskıyla korkuyla kimse iktidarını koruyamadı. En naif deyişle, dünya Sultan Süleyman’a da kalmadı. Kişi ne kadar zengin ve muktedir olursa olsun, göçüp gidecektir. Tayyip Erdoğan’ın da anımsattığı üzere “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.


3 yorum:

  1. Emeklerinize yüreğinize sağlık. Siz yazmaya biz okumaya devam. Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Emeğine sağlık Çorum'dan karlı bir kış gününden sevgiler

    YanıtlaSil