9 Şubat 2015 Pazartesi

KARŞI İDDİANAME

ANKARA 33. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

MAHKEMENİZDE BAKILAN 2014/1686 NOLU DOSYAYA DAİR BEYANIMDIR

Sayın Mahkeme Heyeti,
Sözlerime başlamadan önce heyetinizi ve davanın tüm taraflarını saygıyla selamlıyorum.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nun hazırladığı 2014/171 nolu iddianamede şahsıma yöneltilen suçlama dolayısıyla huzurunuzda bulunuyorum.
Hakkımda bir dava açıldığını 1 Ekim 2014 günü cep telefonuma gönderilen mesajla öğrendim.
Gönderilen mesajda, “Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/1686 sayılı dosyasında 10 Şubat 2015 günü saat 10.00’da duruşmanız vardır. Gelmediğiniz takdirde zorla getirtileceğiniz ihtar olunur.” deniliyordu.
Mesaj bu kadarcıktı, dosya içeriği hakında bilgi verilmemişti. Kendi kendime düşündüm. Gazeteciyim, yazı yazıyorum. Acaba bir yazımdan dolayı birileri alınganlık mı duydu?
Hemen adliyenin yolunu tuttum. Meğer Berkin Elvan’ın ölümünü protesto etmek için 13 Mart 2014 günü Kızılay’da toplanan gençlere tazyikli su sıkan TOMA aracını, yersiz ve orantısız güç kullanmaması yönünde uyardığım için hakkımda dava açılmış.
Dosya içeriğini, hakkımdaki suçlamayı öğrendikten sonra kapıldığım şaşkınlığı ve üzüntüyü anlatamam. Yanlış anlaşılmasın, üzüntüm, hakkımda üç yıla kadar hapis cezası istenmesinden değil. İlk defa yargılanmıyorum. Yargılandığım davaların tümü beraatle sonuçlandı. Hatta bir keresinde haksız yargılamadan dolayı devlet bana manevi tazminat ödedi. Üzüntüm, ülkemizde hukuk devleti mücadelesinin geldiği nokta dolayısıyladır. Şaşkınlığım da doğrudan bununla ilgilidir. Şaşkınlığım, Berkin Elvan’ın katilleri hakkında neredeyse iki yıldır iddianame bile düzenlenmemişken, cinayeti protesto edenlere güç yetirilebilmesinedir.
Şaşkınlık ve üzüntü içindeyken kendi kendime düşünmeden de edemedim Acaba İçişleri Bakanı olsam ve adım nüfuz suiistimali ve rüşvet skandalına karışsa, oğlumun evinde yapılan aramada bir dizi kasa ve kaynağı belirsiz para çıksa, hakkımda iddianame düzenlenir miydi?
Veya Avrupa Birliği’nden sorumlu Devlet Bakanı olsam, elbise takımı ve çikolata kutusu içinde yüzbinlerce dolar rüşvet aldığıma ilişkin görüntüler ortaya çıksa, hakkımda soruşturma açılıp iddianame düzenlenir miydi?
Bu sorulara yanıt bulamadan bu kez başka bir soru beynimi kemirmeye başladı. Çevre ve Şehircilikten Sorumlu Bakan olsam, adım imar yolsuzluğu ve usulsüzlüğü iddialarına karışsa, savcılar yakama yapışıp iddianame yazarlar mıydı?
Sorular üst üste geliyordu aklıma. Ekonomi Bakanı olsam, 28 seferde toplam 52 milyon dolar rüşvet aldığıma dair konuşma tapeleri ve görüntüler ortaya çıksa hakkımda soruşturma açılır mıydı?
Banka müdürü olsam, evimde ayakkabı kutuları ve banyo kesesi içinde istif ettiğim milyonlarca dolar rüşvet parası yakalansa, hakkımda iddianame yazacak yürekli bir savcı çıkar mıydı?
Sorulardan bunalmışken, Berkin Elvan için yapılan protesto gösterileri sırasında TOMA’yı yersiz şiddet uygulamaması yönünde uyardığım için hakkımda iddianame düzenlendiğini hatırlayıp kendime geldim. 
Bu noktada iddianameye yanıtıma geçmeden önce bir karşılaştırma yapmak istiyorum.
Berkin Elvan Gezi Direnişi günlerinde 16 Haziran 2013 sabahı, ekmek amak için evinden çıktı ve bir daha evine dönmedi. Soruşturma dosyasından medyaya sızan bilgilere göre, Berkin polisin attığı gaz fişeğiyle vuruldu, 269 gün can çekiştikten sonra 11 Mart 2014 günü öldü.
Benzer bir cinayet Yunanistan’da da işlenmişti. Atina’daki cinayete kurban giden Alexandros Grigoropoulos vurulduğunda, Berkin ile aynı yaştaydı.
Alex 2008’de Atina’da anarşist gençlerin toplandığı meydanda polis tarafından öldürüldü.
Berkin 2013’te İstanbul’da ekmek almak için evinden çıktı, polisin attığı gaz fişeğiyle vuruldu.
Yunanistan’da Başbakan özür diledi. Türkiye’de Başbakan, Berkin’in anne babasını seçim meydanlarında yandaşlarına yuhalattı.
Yunanistan’da İçişleri Bakanı istifa etti. Türkiye’de İçişleri Bakanı rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında yargılanmaktan siyaseten kurtuldu.
Atina Valisi gereksiz açıklama yapmadı, katil polisi adalete teslim etti. İstanbul Valisi lüzumsuz açıklamalarıyla acılı insanları çileden çıkardı, polisi yargıya teslim etmedi.
Yunanistan’da polis kasten adam öldürmekten yargılandı, ömür boyu hapse mahkûm edildi. Türkiye’de neredeyse iki yıl oldu, Berkin’in soruşturma dosyası hâlâ mahkemeye ulaşmadı.
Berkin’in soruşturma dosyası mahkemeye ulaşsa ne olacak ki?
Ne olacağı Gezi Direnişi günlerinde öldürülen gençlerle ilgili yargılamalardan bellidir. Benzer cinayetler karşısında kamu yöneticilerinin tutumlarının ülkeden ülkeye değişmesi, Türkiye’deki tutumun zalimlikten başka bir şey olmaması kahredicidir.
Bu vesileyle Türkiye’nin tarihine özgün bir sivil itaatsizlik ve barışçı direniş eylemi olarak geçen Gezi Süreci’nde katledilen gençler Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan’ı sevgiyle anıyorum.

Not: 23 Sayfalık karşı iddianamenin ilk sayfasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder