İbnü’l Sallama Hükümran Efendi’ye
VEKÂLETEN,
Ya eyyühellezine âmenû,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Beyefendi, Endonezya ziyareti sırasında Müslüman kisvesi altında nefret
uyandıranlara karşı mü’minleri uyarmış. Kimi Müslümanların sırf mezhep
farklılığından dolayı ateist örgütleri dahi savunabildiklerini söylemiş.
Sözlerinin devamında demiş ki “DEAŞ
terör örgütünün yaptıklarının bizim dinimizde, ahlakımızda, vicdanımızda,
kültürümüzde asla yeri yoktur. Bizim inancımız, haksız yere masum bir insanı
öldürmeyi tüm insanlığı öldürmek olarak gören bir barış ve merhamet dinidir.
Bizim tek derdimiz var, İslam, İslam, İslam.”
Sonra da 120 bin kişi kapasiteli İstiklal Camii’nde Cuma namazı kılmış. Resimde Recep Bey oturan cemaatin içinde ayakta el bağlamış, baya heybetli görünüyor.
***
***
İbnü’l Sallama Hükümran Efendi,
bu haberlerden hiç de
heyecan duymamıştır.
Recep Bey’in fikri zikri ve ameli
birbirini tutmadığından heyecan duymamıştır.
Mesela şimdilerde DEAŞ, nam-ı
diğer IŞİD’e veryansın ediyor ya, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu bu örgüt tarafından basılana
kadar DEAŞ hakkında hiç de öyle düşünmüyordu. Hatta Musul rehineleri bir
şekilde serbest kaldıktan çok sonra, DEAŞ Kobani’yi vahşice kuşattığında “Kobani düştü düşüyor” diye seviniyordu.
Sadrazamı Davutzade Ahmet Bey ise, Erdoğan’dan ileri hayırhah bir lafızla
DEAŞ’ın Irak’taki Şii iktidarında dışlanan Sünni Müslümanları temsil ettiğini
söylüyordu.
***
İbnü’l Sallama Hazretleri, Recep
Bey’in Endonezya’da namaz kılarken çekilmiş resminden ve “Tek derdimiz var
İslam İslam İslam” vurgusundan hiç heyecan duymamıştır. Acı acı tebessüm
etmiş ve Recep Bey’in Kanal 7 İskele Sancak programındaki itirafını hatırlamıştır. O
programda Recep Bey diyordu ki, “Siyasette
dini istismar kamplaşmalara yol açar. Geçmişte bu hatayı biz de yaptık. Şimdi
kırmızı çizgimiz.” (Milliyet, 2 Mart 2004)
İbnü’l Sallama Hükümran Efendi,
Recep Bey’in böyle konuşurken de dürüst davranmadığı, dini istismar siyasetine
devam edeceği kanaatindeydi. Nitekim öyle oldu. Çok gerilere gitmeye lüzum yok.
Son seçim kampanyasında meydanlarda Kur’an’ı gürz gibi sallayarak memleket
ahalisinin geniş bir kesimini karalaması, çocuğunu toprağa vermiş bir anneyi
mezhebine atıf yaparak yuhalatması, seçimin son virajına girilirken evinde
Kur’an okurken resmini çektirmesi, Saray personeline imamlık ederken çektirdiği
fotoğrafı medyaya sızdırması, kendisi İsrail’e “One minute” diye zılgıt çekerken mahdumun gemiciklerinin İsrail
limanlarında ticaret yapması filan. Tam da itirafına uygun olarak, memleket ahalisini kamplaştırdıkça kamplaştırdı.
***
İbnü’l Sallama Hükümran Efendi,
Recep Bey’in Endonezya’da “Tek derdimiz
var İslam İslam İslam” vurgusundan hiç heyecan duymamıştır. Acı acı
tebessüm etmiş ve evde yükseltilmiş dolar tepeciğini, ayakkabı kutularına
istif edilmiş dolar destelerini, helalsayar makineyi, çelik kasaları, Reza
Efendi’yi, milletin damına göz koyan patronları, vukuatın savcılar eliyle
örtbas edilmesini, TBMM soruşturmasının önlenmesini, nevzuhur
Ebussud’un “Yolsuzluk hırsızlık değildir”
fetvasını filan hatırlamıştır. Bunca servet birikiminin üzerine seccade ve
türban serilirken, infak ayetini hatırlatmayan İslam ulemasına teessüf etmiş,
istismarın farkına varmayan ve mabat kılı olmaya gönüllü Müslüman seçmenler
için ise “Allah ıslah etsin!”
temennisinde bulunmuştur.
İnfak ayetinde buyruluyor ki, “Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını
soruyorlar. De ki: ‘İhtiyaçtan arta kalanı.’” (Bakara/219)
İslam’ı istismar siyasetinin her bir amelini Ademoğlunun tek tek sıralaması mümkün değil. Sol omuz başındaki melaike herhalde her birini kaydetmiştir. Kaydediyor mu kaydetmiyor mu, en doğrusunu Allah bilir. Allah biliyor da sadece seyrediyorsa vardır bir hikmeti!
Ya eyyühellezine âmenû,
Dini istismar siyasetinin farkına varmayan, varıp da ortak olan Müslüman seçmenleri tekraren Allah ıslah etsin!
Cumanız mübarek olsun!
Selam ve dua ile!7 Ağustos 2015
okumaya devam...
YanıtlaSil