İbnü’l
Sallama Hükümran Beyefendi’ye VEKÂLETEN,
Ya eyyühellezine âmenû,
İslam adına işlenen cinayetlerin
katliamların ardı arkası gelmiyor. İşlenen cinayet ve katliamların hazin bir
özelliği de, Müslümanların birbirlerini katletmeleri.
Öyle ki, Dünya İslam Bilginleri
Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi 2014 yılında İstanbul’da toplanmış, 32
İslam ülkesinden temsilciler üç gün boyunca İslam coğrafyasını dolduran kan
deryasını konuşmuşlardı. Toplantının ardından ortak bildiriyi açıklayan Türkiye
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, her gün ortalama 900 kadar Müslümanın
birbirlerini öldürdüklerini açıklamış, dikkatleri IŞİD, Boko Haram, El Kaide
filan gibi örgütlere çekmişti.
Ortak bildiride de “Bütün mü’minler
kardeştir” diye vurgulandıktan sonra, İslam’ın ilke olarak kin nefret ve
düşmanlığı men ettiği, insanlığa huzur barış ve iki cihan saadeti sunduğu, her
koşulda adalet ve barışa öncelik verdiği ifade edilmişti.
Dünya İslam Bilginleri’nin
çağrısına karşın, İslam dünyasında her gün yine 900 kadar Müslüman kendi din
kardeşlerince katlediliyor.
***
Ya
eyyühel ihvan,
Ankara’da
106 insanımız da hunharca katledildi, onlarcası sakat bırakıldı. Hükümet her ne
kadar kafaları karıştırmaya çalışsa da, katliamın Irak Şam İslam Devleti yani
IŞİD adlı örgüt tarafından gerçekleştirildiği saklanamıyor.
Ne
var ki, Başbakan Ahmet Davutoğlu katliamın IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini
açık açık söylemekte zorlanıyor. Herhalde bilinçaltında, çok değil bir yıl
önceye kadar IŞİD’i ‘terör örgütü’ olarak değil, öfke birikiminin eseri
“tehdit” diye tanımlayarak bir bakıma meşrulaştırmasının çelişkisini yaşıyor. O
çelişkinin yol açtığı zihinsel bulanıklıkla kendisi ile IŞİD arasına mesafe
koymaya çalışıyor. Heyhat ki, mesafe koymaya çalışırken de IŞİD ile din kardeşi
olduğunu bir kere daha ağzından kaçırmaktan kendini alamıyor. Davutoğlu da,
İslam’ın barış dini olduğunu tekrarlıyor, IŞİD ile hakiki Müslüman tartışmasına
giriyor, “DEAŞ’ın kafasındaki İslam ile bizim savunduğumuz
İslam arasında 180 derece değil 360 derece fark var. Birisi dışlayıcı, birisi
müsamahakâr ve demokrasi ile İslam'ı tanımlayan örnek. Biz gerçek İslam'ı
temsil ediyoruz.” diyor.
Bu
noktada Ahmet Bey’in geometri bilgisini tartışmaya gerek yok. Dil sürçmesi
deyip geçelim. Beklenirdi ki, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara katliamının
kurbanları için milli futbol maçı öncesinde yapılan saygı duruşunu tekbir
sesleriyle veya ıslıklayarak protesto eden hemşerileri için de bir şeyler
söylesin, bunu tasvip etmediğini vurgulasın. IŞİD ile kim daha dindar, kim
hakiki Müslüman rekabetine yoğunlaştığından kınamak işine gelmedi herhalde.
İbnü’l
Sallama Hükümran Beyefendi’nin görüşü odur ki, Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD ile
dindarlık veya hakiki İslam rekabetine girişmesi abestir. Kim daha dindar, kim
hakiki Müslüman rekabetinin sonu yoktur, İslam coğrafyasına kan ve göz yaşından,
kin ve nefretten başka bir şey getirmemiştir.
Rekabette
ısrarlı olunacaksa, İbnü’l Sallama hazretleri, Kur’ân-Kerîm’in hakem kabul
edilmesini, bu cümleden olarak onca layiha arasında adresi aşağıda kayıtlı “İslam Barış Dini midir?” başlıklı
layihanın okunmasını tavsiye eder.
Cumanız
hayırlı olsun.
Selam
ve dua ile!
BESLEDİKLERİ CİHATÇI CANİLER HALA ÜLKEMİZDE BELKİ DE BÜYÜK KÜÇÜK PEK ÇOK ŞEHRİMİZDE MEVCUT.KİMİ UYUYOR,KİMİ GEZİYOR,KİMİ SINIRLARIMIZDAN HER TARAFA GİDİP GELİYOR,ELBETTE Kİ VERİLEN BAZI GÖREVLERİ DE İCRA EDİYORLAR.BU CANİLERİ İŞARET EDEREK KARŞI ÇIKMAK REDDETMEK,TERÖRİST VB..TANIMLAMALARLA SUÇLAMAK, HELE DE ONLARA KARŞI OPERASYONLAR YAPMAK NASIL DÜŞÜNÜLEBİLİR.YA BELLİ BİR GÜÇ HALİNE GELEN KARĞA GÖZ DE OYAR, BİRDE KİRLİ ÇAMAŞIRLARI İFŞA EDERSE....
YanıtlaSil