23 Haziran 2018 Cumartesi

ANKETLERE İNANMA ANKETSİZ DE KALMA!



FALA İNANMA FALSIZ DA KALMA!
Fala inanma falsız da kalma atasözünün anlamı belli. Fala inanmak doğru değildir, aslı yoktur. Yine de insan gelecekle ilgili umut verici, güzel sözler duymaktan hoşlanır...
Geleceğe ilişkin merak ve umut verici sözler duyma isteği, insanlık tarihi kadar eski. Böyle olunca da, fal ve falcılar toplumsal hayatın vazgeçilmez parçası olmuş. Tarih boyunca yüzlerce fal yöntemi olagelmiş. Keldaniler, kurban edilen hayvanın karaciğerine bakıp geleceği okumaya çalışmışlar. Eski Yunanlılar ve Etrüskler, herkesi ilgilendiren önemli bir karar öncesinde hayvan (genellikle koyun) kesip bağırsaklarına bakarlar, bağırsaklarda gördüklerine göre karar verirlermiş. Eski Germenler bağırsak yerine kafatasını tercih etmişler; genellikle eşeğin kafatasını kesip ateşe atmışlar, kafatası yanarken çıkan çıtırtılara anlam yüklemişler. Doğrudan insan kurban ederek fal baktıranlar bile olmuş tarihte. Roma imparatoru Neron döneminde kurban edilen kadın veya erkeğin bağırsaklarına bakarak geleceğe ilişkin yorum ve tahminler yapılmış.
Dediğimiz gibi tarih boyunca yüzlerce fal yöntemi uygulanmış. Günümüzde de insanlar fal bakmadan baktırmadan edemiyorlar. Kahve falı, iskambil falı, yıldız falı, papatya falı, el falı ilk akla gelenler. Tabii fal, umut verici güzel sözler duymak isteyen kişiyi rahatlatma etkinliği olabildiği gibi, uyanık ve üçkâğıtçıların saf ve ahmak kişileri aldatma dolandırma yöntemi de olabiliyor.
***

ALDATMA YANILTMA PRATİĞİ OLARAK ANKETLER
Anketçiler alınmasınlar ama günümüzde anketler de kamuoyunu yönlendirme, hatta aldatma ve dolandırma yöntemi olarak itibarsızlaştı, inandırıcılığını yitirdi. Yine de fala inanma falsız da kalma atasözüne koşut olarak, özellikle siyaset erbabı anketsiz yapamıyor.
Aslında dürüst yapılırsa, anketçi deyişiyle örneklem doğru seçilirse, sorular doğru sorulursa, faldan farklı olarak anket doğruyu söyler. Ancak ülkemizde pek çok şey gibi medya ve anketler de kamuoyunun nabzını dürüstçe ölçme yerine siyasal pazarlama, aldatma ve yanıltma aracı olarak kullanılıyor. Ülkemizde kamuoyu araştırmalarının 70 yıla yaklaşan tarihinde anketlerin manipülasyon ve yanıltma aracı kullanıldıklarının nice örneklerine rastlandı; 24 Haziran 2018 seçimlerine ilişkin anketlerin ne ölçüde aldatıcı ve yanıltıcı oldukları da en geç iki gün içinde görülecek.
Örneğin, 1989 yerel seçiminde anket şirketleri Türkiye genelinde ANAP’ı, İstanbul’da da Bedrettin Dalan’ı ilk sırada gösterdiler. Sandıklar açıldığında ANAP yüzde 21,75 ile üçüncü sırada çıkmış, İstanbul’da ise SHP adayı Nurettin Sözen kazanmıştı. Seçimin sonucunu bir tek YÖNEYLEM adlı şirket bildi diye anımsıyorum.
1994 yerel seçiminde de İstanbul’da Zülfü Livaneli’yi ilk sırada göstermeyen anket şirketi yok gibiydi; kazanan Recep Tayyip Erdoğan olmuştu.
Türkiye anket tarihinin “en güvenilir kuruluşu” olarak parlatılan KONDA, 2004 yerel seçiminde AKP’yi yüzde 58’de göstermiş, Hürriyet gazetesi buna dayanarak “MENDERES’İN REKORUNU KIRACAK” başlığıyla AKP’ye gülücük atmıştı. Sandıktan AKP’ye yüzde 41 oy çıkmış, KONDA tam 17 puan yanılmıştı.
KONDA 1 Kasım 2015 seçiminde de yanıldı, yanılttı. AKP’yi yüzde 41 olarak gösteriyordu, sandıkta AKP’ye yüzde 49,5 oy çıktı.
Adı çok geçen şirketlerden SONAR’ın kariyerinde yanılmadığı seçim yok gibi.
2009 yerel seçimlerde Sonar’ın tahmini yüzde 32, AKP’nin oyu yüzde 39
2010 Referandumunda Sonar’ın "evet" tahmini yüzde 49.8, gerçek sonuç yüzde 58 evet.
2011 genel seçimlerinde Sonar’ın tahmini AKP yüzde 31, sonuç AKP yüzde 49,7.
2014 yerel seçimlerinde Sonar’ın tahmini AKP yüzde 40, sonuç AKP yüzde 46
2014 Cumhurbaşkanı seçimlerinde Sonar’ın Erdoğan tahmini 45, sonuç Erdoğan 52.
AKP’nin yüzde 49,5 oy aldığı 1 Kasım 2015’te yanıltmayan anket şirketi yok gibiydi. AKP için SONAR 8, ORC, METROPOL, ANDY-AR ve GEZİCİ 6, MAK 5 puan yanılmışlardı.
16 Nisan 2017 referandumunun yanıltma şampiyonu Adil Gür’ün A&G’si idi; yüzde 60’ın üzerinde evet çıkacağını iddia ediyordu. Bugünün Cumhur İttifakı, referandumu mühürsüz oylarla yüzde 51 ancak kazanmıştı.
***

Şimdi sırada 24 Haziran seçimleri var. Hem cumhurbaşkanı seçeceğiz hem de milletvekillerini. Cumhurbaşkanı seçiminin en güçlü adayı malum, Recep Tayyip Erdoğan. Anket kuruluşlarının tahminlerinde oy oranı yüzde 38 ile 55 arasında değişiyor. Yani arada 17 puan kadar fark var. Keza Muharrem İnce’yi partisinin kemikleşmiş oy oranı olan yüzde 25’in altında gösteren anketler bile var.
“En güvenilir anket kuruluşu” KONDA’ya göre, Tayyip Erdoğan yüzde 51,9 oy oranıyla ilk turda seçilecek, Meclis’te de Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlayacak.
Anket şirketlerinin çoğunda ise, Erdoğan ve Cumhur İttifakı yüzde 40’larda, örneğin 44, 46, 48 gibi oranlarda gösteriliyor. Yani “temkinli” davranan anket şirketlerine göre, seçimler ilk turda bitmeyecek; ikinci turda Erdoğan ile Muharrem İnce yarışacak. Meclis’te de (HDP’nin barajı geçmesine bağlı olarak) Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu yitirmesi çok yüksek olasılık.
***

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ İKİNCİ TURA KALIR
Peki bu anketlere ne kadar güvenilir?
Ne kadar güvenilebileceği, yukarıdaki yanıltma aldatma verilerinde aşikârdır.
Naçizane derim ki, toplam seçmen sayısı 59 milyon 400 bin. Geçerli oy sayısı tahminen 50 milyon kadar olur. Bir adayın Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için geçerli oyların yarısından fazlasını, yani en az 25 milyon oy alması gerekiyor.
Gerçek kamuoyu yoklaması geçen yıl referandumda yapıldı. Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin toplam oyu, mühürsüzlerle birlikte 25 milyon idi.
Aradan geçen bir yılda, Cumhur İttifakı’nın toplam oyunu artıracak bir ekonomik siyasi başarı görünmedi. Tersine, ekonomide faturası çok ağır bir krizin yaşanmakta olduğunu iktidar sözcüleri de gizleyemiyorlar. Dış politikada kayda değer bir başarı yok. Siyasi hayatta da ayrımcılığın, faşizan uygulamaların, mahkemelerin hak arama kapısı olmaktan çıkmasının, Kürtler ve Aleviler üzerindeki baskının sandığa yansıyacağı kuşkusuzdur.
Dolayısıyla, bugün Cumhur İttifakı’nı yüzde 55’lerde gösteren anketlerin inandırıcılığından söz edilemez; karşılık olarak Cumhur İttifakı 17 puan farkla yüzde 38’lerde de olamaz herhalde.
Aynı şekilde örneğin Muharrem İnce’yi partisinin kemikleşmiş oy oranı olan yüzde 25’in altında gösteren anketler inandırıcı değildir. Muharrem İnce’nin partisini de aşan bir seçmen desteğine sahip olduğu ayan beyan görünüyor.
2014 seçiminin muhalefet adayı Ekmeleddin İhsanoğlu bile yüzde 38 oy almıştı. Dolayısıyla bugün Muharrem İnce ile Meral Akşener’in toplam oy oranını yüzde 38’in altında gösteren anketlere hiç inanmamak gerekir.
Sonuç olarak, kişisel tahminim, cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalır; ikinci turda Erdoğan ile Muharrem İnce yarışırlar.
Meclis’te ise HDP yüzde 10 barajını geçer, Cumhur İttifakı çoğunluğu yitirir.
İkinci turda ne olur? Onu da 24 Haziran’dan sonra konuşuruz.

NOT: Bu yazı, muhalefetin sandıklara sahip çıkacağı ve oyların sayımında dürüst davranılacağı varsayımına göre kaleme alınmış olup, “Tayyip Erdoğan Ay’a dört şeritli yol yapacağını söylese inanacak bir seçmen kütlemiz” var itirafı dikkate alınmamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder