Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral M. İlker Başbuğ’un “Biz de darbe
mağduruyuz” ifadesini esefle kınıyoruz!
28 Eylül 2014
Medyada yer alan habere göre, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral
Mehmet İlker Başbuğ, yargılandığı davadaki hukuksuzlukları eleştirirken “Biz de
darbe mağduruyuz” demiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 26’ncı genelkurmay başkanının 26 ay tutuklu
kaldığı yargılamayı değerlendirirken, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan
haksızlıkları ve komploları eleştirmesi saygıya değerdir. Hukukun herkese ve
bir vakitler dokunulamaz zannedilen kişilere de lazım olduğu gerçeğinin en
çarpıcı ifadesi olarak da ibret vericidir. Bu vesileyle, ülkemize derin acılar
çektirmiş darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşma amacı taşımadığı ortaya
çıkan Ergenekon Balyoz ve benzeri yargılamaların adil yargılanma hakkı
gözetilerek sonuçlandırılmasını, sanıklar arasında sahte kanıtlarla mağdur
edilenlerin ayıklanarak aklanmalarını diliyoruz.
Eski genelkurmay başkanının yargılamalardaki hak ihlallerini eleştirirken
sadece kendisine yapılan haksızlığa odaklandığı dikkati çekmektedir. Cezaevi
yaşantısının insanları olgunlaştırmasına karşın, eski genelkurmay başkanının
cezaevinden ülkemizin topyekûn demokratikleşmesine ilişkin bir bilinç
edinemeden tahliye olduğu anlaşılmaktadır. Daha acı olanı ise genelkurmay
başkanlığı ile taçlandırdığı askeri kariyerinde dört darbeyi
bizzat yaşamış ve rütbesinin elverdiği ölçüde görev yapmış olduğu için darbe
dönemlerinde ne gibi acılar yaşandığını çok iyi bilmesi gerekirken, “Biz de
darbe mağduruyuz” diyerek bu acıları hafifletmesi ve kendisine siper
edinebilmesidir.
12 Mart 1971 ve
12 Eylül 1980 faşist darbelerinde kalpleri emekçiler ve ezilenlerle birlikte
çarptığı için kıyılan askerler olarak vurguluyoruz ki,
Darbe
mağduriyeti, işkenceli sorgulardan geçirilmektir.
Darbe
mağduriyeti, cezaevlerinde ve mahkeme salonlarında işkence altında yargılanmak,
emirle hüküm kuran mahkemeler tarafından hayatı karartılmak, darağaçlarında
sehpayı tekmelemektir.
Darbe
mağduriyeti, tutukluluk sonrasında işsizliğe ve açlığa mahkûm edilmektir.
Bu zulmün ve
gaddarlığın yaşatılmasında Emekli Orgeneral Mehmet İlker Başbuğ’un kişisel
olarak görev üstlenip üstlenmediği bilinmemektedir. Ancak, Mehmet İlker
Başbuğ’un Orgeneral rütbesiyle Genelkurmay İkinci Başkanı, Kara Kuvvetleri
Komutanı ve nihayet Genelkurmay Başkanı olarak içinde yer aldığı komuta
kademesinin, bu zulmün ve hak ihlallerinin bir parça telafisi için siyaset ve
yargı düzlemlerinde atılmak istenen adımları engellediğinin yakın tanığıyız. Keza,
ülkemizde başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve
özgürlüklerin kullanılmasına karşı suç duyuruları da Mehmet İlker Başbuğ’un
mesleki sicilinde kayıtlıdır.
Eski
Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Mehmet İlker Başbuğ’dan tanığı olduğu,
doğrudan veya dolaylı olarak katıldığı darbeler ve yol açtığı zulümlerin
telafisini engelleme konusunda bir özeleştiri ve açık sözlülük olgunluğu
beklemiyoruz. Böyle olmakla birlikte, “Biz de darbe mağduruyuz” ifadesini
esefle kınadığımızı bildiriyoruz.
Emekli Orgeneral Mehmet İlker Başbuğ,
yargılandığı davanın mağduru olabilir; ancak asla bir darbe mağduru değildir.
Başbuğ’u, darbe mağduriyetini kendisine siper etme basitliğinden uzak durmaya
çağırıyoruz.
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği
ADAM-DER Yönetim Kurulu