“Aşk uğruna sürünüyor”
İnternette rastgele gezinirken
rastladım bu başlık altındaki öyküye.
Sevmek, sevilmek isteyen bir İngiliz
erkeği, kendine kız arkadaş bulmak için 88.5 km. dizlerinin üzerinde sürünmeye
karar vermiş. Sırtında 'Beni sever misin?'
yazılı bir pankart ve iplere bağlı 18 paket çikolatayla Londra'nın güneyinde
sürünmeye başlamış...
Hikâyeye sempatimden, nasıl
geliştiğini nasıl sonuçlandığını sorgulamadım.
Umarım, ermiştir muradına,
Erdiyse muradına biz çıkalım
kerevetine...
***
Aşk için sürünmek...
Muradına erdiyse de,
Bu arkadaşın uğruna süründüğü aşk mıydı yoksa yalnızlığını giderecek partner bulmak mıydı? Haberde tam belli değildi. Sadece partner idiyse, sürünmeden de bulabilirdi. Yollarda sürünmek yerine barlara takılması yeterliydi. Aşkı bulmak için süründüyse saygıya değerdir de...
Bu arkadaşın uğruna süründüğü aşk mıydı yoksa yalnızlığını giderecek partner bulmak mıydı? Haberde tam belli değildi. Sadece partner idiyse, sürünmeden de bulabilirdi. Yollarda sürünmek yerine barlara takılması yeterliydi. Aşkı bulmak için süründüyse saygıya değerdir de...
Bulduysa asıl o zaman ebediyen
sürünmeye başlamıştır sanırım.
Kim bilir şimdi ne sefil
haldedir?
***
Nasıl bir aşk bulmayı umuyordu bu
arkadaş?
Yusuf’u elde edemeyince, “Bana saldırdı” diyerek zindana attıran,
sonra pişman olup “Hayat sözcükler
kadarsa, varlığım Yusuf kadardır” dese de aşka vefasızlığını ve gadrini
telafi edemeyen Saray Hanımağası Züleyha mı?
Ferhat aşkı uğruna dağı delmeye
çalışırken, dağın öbür tarafında sarayda miskin miskin bekleyen Prenses Şirin
mi? Düzmece haber nedeniyle Ferhat’ın intihar ettiğini öğrenince, bekleyerek
aşkı yitirmenin, elden kaçırmanın acısıyla
kendisini kayalıklardan atan Şahbanu Şirin mi?
Ya da nihayet vuslat anında sihirli gelinliğin düğmelerini çözemeyince
yanıp kül olan Kerem’in küllerini saçıyla toplarken kül olan Aslı mı?
İngiliz arkadaşın Mecnun olduğunu
sanmıyorum ama sonunda Leyla bulduysa haline şükretsin. Kendisini Mecnun’a
adayan, Mecnun kendisini çöle vurunca üzüntüden ölen Leylalar hâlâ var mı
çağımızda? Ya da Leyla’nın mezarı başında "Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez / Cânânsuz cihân gerekmez"
diyerek ruhunu teslim edecek Mecnunlar?!
Bunun farkında olarak süründüyse
umarım aşk tanrısı yardım etmiştir.
Umarım aradığını bulmuştur, belki de belasını bulmuştur!..
İngiliz arkadaş bilmeli ki,
günümüzde aşk bir masaldan, efsaneden ibaret. “Ulaşıldıkça ulaşılmaz hasret”, yakınlaştıkça uzaklaşan seraptır aşk
Günümüzde ne Mecnunlara hayat
hakkı var ne de Leylalara!!!
Hakikat böyle
ifade edilse de,
En evvel aşk
idi...
“Ben sana hep
üşüyordum…
Çünkü kıştım,
nakıştım, bakıştım..
İnkar etmiyorum da
bunu..
Seni sevmek gibi
büyük işlere kalkıştım.”
( Özdemir Asaf)
Aşıklara maşuklara
çok selam sevgiyle...
belasını bulduğu kesin dırdırından gider
YanıtlaSil:) :) :)
Sil