İbnü’l
Sallama Hükümran Beyefendi’ye VEKÂLETEN,
Ya
eyyühellezine âmenû,
Cumanız
hayırlı olsun!
Malum,
1 Kasım’da sandık başına gidip, memleketi kimlerin yönetmesini istediğinizi
belli edeceksiniz. Şunun şurasında 10 günden de az bir zaman kaldı,
Memlekette
ezici çoğunluktasınız. Dolayısıyla, memleketi kimlerin yöneteceğine bugüne
kadar olduğu gibi yine sizler karar vereceksiniz.
Kararınız
belli mi? Hangi partilere ve adaylara oy vereceksiniz? Memleketin hali ortada.
Memleketin bir yerinde gençler “şehit”
oluyor ya da “ölü ele geçiriliyor”.
Kimi caniler de başkentin göbeğinde 100’den fazla insanı katledecek kertede
cesaret buluyorlar. Hem de İslam adına. Kin ve nefret almış yürümüş. Kendi
derdimiz bize yetmezmiş gibi, Suriye bataklığından kaçan 2 milyondan fazla
Müslüman da ülkemize sığınmış durumda. Yani memleket barut fıçısından farksız.
Bu durumda, içinde bulunduğu belalı ortamda memlekete bir parça nefes aldıracak,
rahatlatacak bir hükümeti iş başına getirebilecek misiniz?
***
Ya
eyyühel ihvan,
“Allah,
size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz
zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Kadınlar, 58)
Sandık
başına gittiğinizde, emaneti ehline verebilecek misiniz, insanlar arasında
adaletle hükmedecek bir hükümeti iş başına getirebilecek misiniz?
Allah
biliyor ya, bugüne kadarki seçimlerde ne yaptıysanız 1 Kasım’da da onu
yapacaksınız. Yani, emaneti ehline vermek yerine gene kahir ekseriyetle ırkçı
ümmetçi zengin partilerine oy vereceksiniz. Geçmişte oy verdiğiniz bu
partilerin zenginleri kollamaları ve kardeşi kardeşe düşürmeleri yetmezmiş gibi
Beytü'l Mal'e el uzatmalarına, yani hırsızlık ve yolsuzluk yapmalarına aldırış
etmeyeceksiniz.
Söylediklerim
yalan mı?
Çok
eskilere gitmeye gerek yok. Son seçimler öncesinde Cumhuriyet tarihinin en ağır
hırsızlık yolsuzluk skandalı patladı. Skandalın ucu Emir-ul Müminin hanesine
kadar uzandı. Uzandı da ne oldu? Seçimlerde ak oylarınızla skandala sahip
çıktınız.
Peki
neden hiç emaneti ehline vermiyorsunuz? Neden adil, özgür, eşitlikçi bir dünya
için demokratik, barışçı siyasi tercihler yapmıyorsunuz?
İbnü’l
Sallama Hükümran Beyefendi’ye kulak vermezsiniz. Yine de dosdoğru söylemekten
geri durmayalım. Emaneti ehline vermenizin önünde, dini inancın egemen
sınıfların çıkarlarını meşrulaştıran siyaset ve ideolojiye dönüştürülmesinden
başlayıp, İslam dünyasının Rönesans ve reform süreçlerinden mahrum kalmasına
uzanan bin türlü sebebi var.
Sebeplerden
biri de, kerametleri kendilerinde menkul, her biri diğerinden daha menfaatperest
cemaat ve tarikat erbabı ile firavunlarla hemhal olan ulemaya kulak vermeniz.
Kim
bunlar? Öyle çoklar ki, hangi birini saymalı. Mesela, Prof. Dr. Hayrettin
Karaman. Memleketi on üç yıldır tek başına yöneten partinin fetvacısı olarak
biliniyor. Müslüman ahalinin ekseriyeti de Hayrettin Efendi’yi “Sahih İslâm'ı tebliğ etmekle görevli rehber
alim” sayıyor. Maşallah, oğlunu da kendisi gibi yetiştirmiş, alimler
arasına katmış! Cumhurbaşkanı Recep Bey de mahdum Prof. Dr. Muhammet İhsan
Karaman’ı takdir edip, İstanbul Medeniyet Üniversitesi rektörlüğüne tayin
etmiş. Allah muvaffak eylesin!
İşte
bu Prof. Dr. Hayrettin Karaman geçenlerde “Niçin AK Parti’ye oy vermeli?”
başlıklı bir yazı kaleme aldı. Uzun uzadıya gerekçeler sıralayarak, Müslümanları
AKP’ye oy vermeye çağırdı (Yeni Şafak,
18 Ekim 2015).
Hayrettin Efendi’nin
gerekçelerini tümüyle buraya almak mümkün değil. Özetle, dindarlığı
yaygınlaştırdığı, sekiz yıllık kesintisiz
eğitim kumpasına son verdiği, dini eğitimi yaygınlaştırdığı, başörtüsünü özgürleştirdiği,
ülkemizin en seçkin yerlerinde yükselen minareleri teşvik ettiği, insan hak ve
özgürlüklerine dayalı demokrasiyi ikmal etmek üzere önemli reformlara imza
attığı için Müslümanlar AKP’ye oy vermeliler...
Hayrettin
Efendi, AKP’nin kurucu liderini de hatırlatmadan geri durmamış. Kurucu lider,
“Dünya beşten büyüktür” diyerek zalimlere ders vermiş, dünyanın tüm
mazlumlarına sahip çıkmış, yalnız Türkiye'nin değil İslam dünyasının ümidi
haline gelmiş filan...
***
Ya
eyyühellezine âmenû,
Hayrettin
Efendi’nin söylediklerine inanıyor musunuz? Bana öyle geliyor ki, sizler de
inanmıyorsunuz. Hatta, Hayrettin Efendi’nin yolsuzlukları hırsızlık saymadığını
biliyorsunuz. İktidar sahiplerinin kurdukları vakıflara derneklere bağış
yapmaları şartıyla işadamlarına ihale verilmesinde günah olmadığına, ihale için
şart koşulan bağışın rüşvet sayılamayacağına dair fetva verdiğini de
biliyorsunuz. Ama son seçimlerin de gösterdiği üzere umurunuzda değil, ısrarla
Tağuti düzenin partilerine oy vereceksiniz.
İbnü’l
Sallama Hükümran Beyefendi, “Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok
yiyenlerdir.” (Sofra, 42) ayetini hatırlatmakta,
Daha
adil, daha özgür, daha eşitlikçi bir dünya yolunda demokratik barışçı siyasi
tercihler yapabilmeniz için Cenab-ı Hakk’tan sizleri hidayete erdirmesini niyaz
etmektedir.
Selam
ve dua ile!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder