17 Aralık 2015 Perşembe

YETER ARTIK! EDİ BESE!

Siz ey savaş ağaları, silah fetişistleri, kan dökücüler, ölü seviciler,
Yetmedi mi 40 yılda 40 bin ölü?
Daha kaç gencin şehit olması, ölü ele geçirilmesi, etkisiz hale getirilmesi gerekiyor?
Daha kaç ana baba evlat, ay yıldızlı veya sarı kırmızı yeşil renkli bayraklara sarılı tabutlara sarılıp ağlasınlar?
Siz ey merhamet yoksulu (bir de zekât hırsızı dolar istifçisi) muktedirler, 
Şehit cenazelerini siyasal gösteriye çevirmekten utanmıyor musunuz? Kendi evladınızdan esirgediğiniz şehitlik payesini yoksul halk çocuklarına armağan etmeye nasıl içiniz elveriyor? “Ne mutlu ki şehit olmuş, rütbesi peygamberden sonradır” diye döktüğünüz timsah gözyaşlarıyla kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz?
Yirmi yıl önce 4 bin köyü boşaltmak, 4 milyon insanı göç ettirmek, binlerce kişiyi faili meçhullerde katletmek yetmedi mi ki, şimdi de kentleri bombalıyorsunuz, insanları aç susuz evlerinde hapsetmeye çalışıyorsunuz?
Keskin nişancılarla insan avlamaktan, ölü insan bedenlerini panzerle sürüklemekten, kevgire çevrilmiş çıplak kadın bedeni önünde zafer pozları vermekten, oyun çağı çocuklarını katletmekten nasıl bir haz alıyorsunuz?
Siz insan mısınız nesiniz, nasıl bir yaratıksınız?
Ne oldu, dişinize kan mı değdi? Gencecik bir astsubayın pazaryerinde hamile eşinin gözü önünde katledilmesi bahane olmadı da hendekler mi sizi rahatsız etti?
***

Siz ey AKbabalar, Kandil şahinleri,
Ne oldu da çözüm ve barış sürecini kesintiye uğrattınız?
Yoksa Oslo’da, Dolmabahçe’de birbirinizi mi kandırıyordunuz?
Biliyorsunuz, biz de biliyoruz, birbirinizi yenemiyorsunuz; kırk yıldır birbirinizi yenemediniz. Birbirinize gücünüz yetmiyor. Birbirinize yetmeyen gücünüz halka mı yetiyor?
Yoksa, “Başkanlığa hayır, barış hemen şimdi” diye kanat çırpan 6 milyon barış güvercini mi sizleri rahatsız etti?
Ne oldu da çözüm ve barış sürecini kesintiye uğrattınız?
***

Özellikle sen ey asri firavun,
Memleketi baştan başa terörize ederek, aklını Kürt, Alevi ve solcuyla bozmuş yüzde 60’ın desteğiyle nihayet başkan olmak, kan ve göz yaşı denizinde saltanat kayığı yüzdürmek seni çok mu mutlu edecek?
Ve sen ey yüzde 60 çoğunluk,
Ne yazık ki ırkçısın, ümmetçisin, milliyetçisin, sağcısın ve çoğunluksun. Demokrasi talep etmiyorsun. Alnının secdeye değmesi, hırsız siyasetçiyi bağrına basman, mabadının kılı olman için yetiyor sana. Peygamber bellediğin muktedirin komşu ülkede kafa kesen katilleri beslemesi rahatsız etmiyor seni. Çocuğunu toprağa vermiş anneyi sırf farklı mezhepten diye yuhalatmasından da rahatsız olmadın. Sana reva görülen 800 lira aylıkla açlıktan nefesin kokarken, alnı secdeli diye 800 bin liralık rüşvet saatini koluna takan siyasetçiye bile arka çıkabiliyorsun. Neden böylesin, neden hiç sorgulamıyorsun? Komşu ülke ahalisinin kanına girdikten sonra şimdi kendi halkına kıyan muktediri saltanat kayığına oturtmak seni çok mu mutlu edecek?
***

Yeter artık, edi bese!
Bizlere her gün “şehit” “ölü ele geçirilen” acısı yaşatmaya, sağ kalanları karanlıkta aç susuz ekmeksiz hapsetmeye hakkınız yok.
Hanginizin ilk kurşunu sıktığınızın da artık önemi yok.
Birbirinizi ve bizleri öldürmeyi bırakın artık!
Düşük yoğunluklu savaşınızı, sokağa çıkma yasaklarınızı, iki generalli operasyonlarınızı, uzaktan atışlarıyla insan avlayan keskin nişancılarınızı, duvarlara “kurdun dişine kan değdi” “Türkün gücünü göreceksiniz” “Kanımız aksa da zafer İslamın” yazan timlerinizi, şehit cenazelerinde şov yapan siyasetçilerinizi, “PKK özyönetim ilan etti, devlet buna göz yummaz” edebiyatı yapan ekran baykuşlarınızı, alan hakimiyetinizi, hendeklerinizi alın, çıkın hayatımızdan!
Çıkın hayatımızdan! Hangi dil, din, kültür ve kimlikten olursa olsun, bizler barış içinde kardeşçe yaşamayı biliriz. Yeter ki, çıkın hayatımızdan, akan kan ve gözyaşı dursun!

Silahlarınız değil, insanlar konuşsun!

2 yorum: