Geçen 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda mütedeyyin
sendikalar, toplu sözleşme, iş güvencesi, adil ücret, iş güvenliği ihsan etmesi
için Allah’a Emekçi Duası etmişler; maden
ocaklarında, tersanelerde, şantiyelerde iş kazalarında ölenlere mağfiret dilemişlerdi.
O günden bugüne iş kazalarında
kimsenin ölmediği, ücretlerin bereketlendiği söyleniyor! Keşke çok daha
önceleri akla gelseydi de Emekçi Duası edilseydi!
Emekçi dua edebilirken
sermayedar da dua edebilmelidir. Sermayedar deyip hakir görmemek lazım. O da
Allah kulu. O da çalışıyor, alın teri döküyor. Kazandığını cimrilik edip
kendisine saklamıyor! O kadar işyeri açıyor, memleketin kalkınmasına öncülük
ediyor, artan kazancıyla da Allah yolunda mücahedeye katılıyor.
Fakat aldıkları ihalelerle
milletin damına çıkan, pardon Allah yolunda mücahede için servetlerini ortaya
koyan zenginler nasıl dua edecekler? Ortada bir dua metni yok. Müslüman patron sendikaları
mütedeyyin işçi sendikaları gibi akıllı davranıp bir dua metni yazmamışlar. Diyanet’ten
fayda yok. Müslüman zenginlerin kazançlarına zekâtlarına fetvalar düzen
Hayrettin Karaman Hoca galiba çok meşgul. Her Cuma internete koyduğu ayetlerle
Müslümanları irşat eden Bakaracı Egemen de gayret etmiyor. Bu fedakârlık yine
günahkâr solcu bir âdemoğluna düştü. Aşağıdaki dua mücahit patronlara gelsin!
Güle güle dua etsinler, Allah kazançlarını daha da artırsın!
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM,
Ey mülkün sahibi olan Allah’ım!
Yalnız sana inanır, yalnız sana
kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.
Kur’an’ı azimüşşan’da buyurduğun
gibi göklerin ve yerin mülkü senindir. Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden
çeker alırsın. Dilediğine rızkı hesapsız bol bol verir, dilediğine kısarsın.
Herkese eşit ve bol rızık verdiğinde azacaklarından, azmamaları için rızık
yönünden bir kısım kullarını diğerlerine üstün tutarsın. Biz zenginlere rızkı
bol bol verdiğin, bizleri fakirlerden üstün kıldığın için sana şükürler olsun
Allah’ım!
Ya Rabbel Alemin,
Kur’an’ı azimüşşan’da takdir
ettiğin üzre, dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir. Dünya imtihan
dünyasıdır. Verdiğin nimetler, mallar, çocuklar imtihan vesilesidir, aldatıcı
zevktir. Asıl hayat ahiret yurdunda, senin katındadır. Bizi zenginlikle, bizi servetimizle
imtihana tabi tuttuğun için sana bin şükür olsun Allah’ım!
Ya eltafü min-külli latif!
Ey bütün lütuf sahiplerinden
daha lâtif olan Allah’ım!
Zekâtımızı veriyoruz, nafile
sadaka da veriyoruz. Dini mübin İslam’ın yayılması ve güçlenmesi için çalışan
şahısları ve kurumları bağışlarımızla destekliyoruz. Karınlarını doyurmaları,
senin yolunda cihat edebilmeleri için fakir Müslümanlara istihdam kapıları
açmak, işyerleri fabrikalar kurmak, bunun için de sermayemizi biriktirmek
büyütmek mecburiyetindeyiz. Bu münasebetle sermayemizi bereketli, biz
zenginleri infak hükmünden muaf eyle ya rabbi!
Ya eğna min-külli ğaniy!
Ey bütün zenginlerden daha
zengin olan Allah’ım!
İslam’ın fakirlik dini değil
zenginlik dini olduğunu, zenginliğin günah olmadığını, yalnız sana kulluk
edenleri zenginlikle mükâfatlandırdığını ispat edebilmek için sapık ümmetlerin
zenginleriyle rekabet ediyoruz. Ruhsat verdiğin âlimlerin velilerin de tasdik
ettikleri üzre bu rekabet cihadın parçasıdır. Bu vesileyle beş yıldızlı
otellerde mabetlerde, konforlu hac ve umrelerde yaptığımız harcamaları, evladi
ayalimize aldığımız köşkleri villaları eşyaları israf hükümlerinden muaf eyle
ya rabbi! Bu vesileyle hamdolsun verdiğin nimete servete Allah’ım!
Ya ekremü min-külli kerim!
Ey en çok ikram eden Allah’ım,
Sana sonsuz hamdü senalar olsun!
Ülül’azm’dan Hazreti Davud’u, Hazreti
Süleyman’ı servet ve zenginlikle imtihan ettin. Hazreti İbrahim’in ovaları
otlakları dolduran davarları yanında, yarım milyon sığırı vardı. Aşere-i
mübeşşere’den Hazreti Osman çok zengin tüccardı. Aşere-i
mübeşşere’den Zübeyr bin Avvam’ın Medine’de, Basra’da, Kufe’de, Mısır’da çok mülkleri,
bin hizmetçisi vardı. Aşere-i mübeşşere’den Abdurrahman bin Avf, vefatında iki
milyon altın miras bırakmıştı. Aşere-i mübeşşere’den Talha çok zengindi; şık
giyinir, süslü gezerdi. İslam’ın vakarını, şerefini korumak için şık giyinmek
sevaptır. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Fahr-i Kâinat Efendimiz Peygamberimiz
Hz. Muhammed hadis-i şerifinde buyurmuştu ki, “Ahir zamanda müminler için zenginlik saadettir. Fakirlik, iki cihanda yüzkarasıdır.
Fakirlik küfre sebep olur.” Ashab-ı kiramın fakirleri, “Zenginler bizim gibi ibadet ettikten başka,
malları ile hayırlı işler yaparak çok sevap kazanıyorlar” diyerek,
agniya-yı şakirine imrenirlerdi. Biz zenginleri fakirlerden daha hayırlı ve
sevapkâr kıldığın için sana şükürler olsun Allah’ım!
Ya erhamü min-külli rahim!
Ey bütün merhametlilerden daha rahîm
olan Allah’ım!
İki cihan serveri Efendimiz Peygamberimiz
Hz. Muhammed Mustafa hadis-i şerifinde buyurmuştu ki, “Fakirlik, dünyada mümine hediyedir. Fakirlerin dua ve namazları ile ümmete
yardım edilir.” Bize fakirlik yerine zenginlik hediye ettiğin, fakirlerin
dua ve namazları ile ümmete yardımı nasip ettiğin için sana şükürler olsun
Allah’ım!
Ya ecvedü min-külli cevad!
Ey bütün cömertlerden daha
cömert olan Allah’ım!
Cenab-ı Peygamber Efendimiz
buyurmuştu ki, “Her kim, Vâkıa sûresini
her gece bir defa okumayı âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.” Peygamber
efendimizin emrine uyduk, her gece Vaıka sûresini okuduk, senin takdir ve
tevfikinle servete gark olduk. Senin yolunda harcayacağımız servete
kavuşmamızda, ulu'l-emr olarak bizlere bahşettiğin Recep Tayyip Bey’in de çok
gayreti vardır. Senin yolunda harcaması için zekâtımızı emanet ettiğimiz Recep
Tayyip Bey, mücahede arkadaşları Zafer, Muammer ve Egemen beylerle birlikte
iftiraya uğramışlardır. İmanına şahitlik edeceğimiz Recep Tayyip Bey bu
iftirayı boşa çıkarmak, senin yolunda daha güçlü olmak için Sultan Alparslan’ın
kefenini giyip Kudüs Fatihi Selahaddin’in kılıcını kuşanıp kutlu bir yola
çıkmıştır. Dualarımız kendisiyledir. Kabul eyle, ömrünü uzun iktidarını daim
eyle Allah’ım!
Ya maliki yevmiddin!
Ey ceza günün sahibi!
Vakıa sûresinde buyurduğun üzre,
ne mutlu hayır işlemekte önde olup amel defterleri sağdan verilecek sağcılara!
Karşılıklarını almakta da önde olacaklardır. Naim cennetinde, dolgun salkımlı
muz ağaçları altında, mücevheratla işlemeli tahtlar üstünde. Ellerinde
ibrikler, kadehler, sürahiler, baş ağrıtmayan cennet meşrubatlarıyla
etraflarında dolaşan hizmetçiler. Güngörmemiş sedefteki inciler gibi hep bakire
kalacak ceylan gözlü huriler.
Servetiyle senin yolunda
mücahede eden bizleri amel defteri sağdan verilecek sağcılardan eyle, naim
cennetine vasıl eyle, dünya ve ahiret saadetiyle mesut eyle ya Rabbi!
Ya Kahhâr-ı Zülcelâl!
Ey bütün yaratıkların,
karşısında zelil duruma düştüğü yüce izzet sahibi! Dilediğini aziz edersin,
dilediğini zelil edersin. Hayır da şer de senin katındadır. Vakıa sûresinde
buyurduğun üzre, amel defteri soldan verilecek inkârcı müşrik solcuların durumu
ne acıklıdır. Onlar kaynar su ve alevler içindedirler. Üzerlerinde cehennemin
kapkara dumanı olan gölge vardır. Fakat o gölgenin ne serinliği ne de hoşluğu
vardır. Çünkü onlar, dünyada zevk ve ihtiraslarına düşkün kimselerdi. Zakkum ağacından
yiyecekler, susamış develerin içişi gibi kaynar sudan içeceklerdir.
İşte bazı yüzlerin ağarıp, bazı
yüzlerin kararacağı o ceza gününde rahmetine sığınırız, affını ümit ederiz. Varsa
günahlarımızı bağışla, amel defteri soldan verilecek solcuları ve Müslüman
görünüp servet düşmanı sosyalistlerle hemhal olan münafıkları helâk eyle Allah’ım!
Amin!
Değerli dostum..
YanıtlaSilMaksat hasıl oldu bence.. İnan tüylerim diken diken bu minval yazılarını okumaktan. Bilirim ironi iyidir.. Zeka gerektirir. Ve senin zekana güvenim.
Ama bu dini ironi ye ara verme zamanı gelmedi mi sence de?
Dostlukla kal.
Musa Çeçen
İronide olsa islamin zengin dini oldugunu bir kez daha guzel bi sekilde ozetlemis
YanıtlaSil