Recep Tayyip Bey için üzüldüğümü
söylersem inanmazlık etmeyin lütfen!
Nasıl üzülmem?
Koskoca “Dünya lideri!”
Eskilerin deyimiyle “Cihan
padişahı!”
Hatta “Allah’ın bütün vasıflarını
üzerinde taşıyor!”
Düştüğü hale bakın!
Çoook çok eskilerde Cihan
Padişahı’nın vekili olarak Osmanlı sadrazamının yedi düvele kral seçmesi gibi O
da bugün “Dünya lideri” olarak Türkiye’ye başbakan tayin ediyor, iktidar partisine
genel başkan seçiyor. Azametine haşmetine kurban olsunlar hani!
Gelgelelim bir seçim sonucunu
Resmi Gazete’de yayımlamaya çekiniyor, sokak veletlerinin deyişiyle tırsıyor. Hani
millet ilk kez kendisine padişah, affedersiniz Cumhurbaşkanı seçmiş, Recep
Tayyip’e teveccüh etmiş ya. İşte o seçimin sonucunu Resmi Gazete’de yayımlamaya
tırsıyor. Seçim sonucunu 28 Ağustos tarihinde ilan edecekmiş.
***
Neden tırstığına dair rivayet
muhtelif.
Müzmin muhalif ve “paralel”
rivayetlere göre, seçim sonucu kesinleştiği gün, yani 15 Ağustos günü Resmi Gazete’nin
mükerrer nüshasında ilan etmiş olsa, Sadrazamlık affedersiniz Başbakanlık o gün
düşermiş, dokunulmazlığı kalmazmış. İntihar eylemcisi bir “paralel” savcı ve hâkim
de, hırsızlık yolsuzluk iftirasıyla o gün bileklerine kelepçe takmak için hamle
edebilirmiş!
Halbuki Cihan Padişahı olarak
cülus merasimine, affedersiniz Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne çıkış
törenine Dünya liderleri gelecek. Etiyopya, Somali, Gambiya, Togo, Benin,
Moldova, Bosna Hersek, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Arnavutluk, KKTC,
Ukrayna, Kazakistan, Türkmenistan başkanları, Libya ve Azerbaycan meclis
başkanları, Katar Emiri filan.
Bu merasime Dünya liderleri
gelecek. O paralel savcı ve hâkimler pusuda bekliyor. Çıkabilecek rezaleti
tasavvur edebiliyor musunuz? İşte o ihtimali boşa çıkarmak için bir türlü
koskoca Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seçildiğini ilan etmeye yanaşmazmış.
İnsanın inanası gelmiyor ama az
buz bir rezalet ihtimali değil. Her ne kadar 10 Ağustos’ta Recep Tayyip Bey’e
teveccüh etmiş olsa da milletin ağzı torba değil ki büzesin. Bileklere kelepçe
olasılığının uygulanabilirliği sıfır olsa da millet söyleniyor işte.
***
Recep Tayyip Bey milletini
devletini böyle sakınıyor işte. Dahası var.
Siyaset mahzenlerindeki teşrifatçıların
peşkircilerin dediklerine göre, Recep Tayyip Bey, kanun nizam hâkimiyetine çok
düşkün. Hele Teşkilatı Esasiye Kanunu, affedersiniz Anayasa dedin mi eli
ayağına dolaşıyor dili damağına yapışıyor. Çünkü bağlı kalacağına dair namusu
şerefi üzerine yemin etmiş. 28 Ağustos’ta bir kere daha namusu şerefi üzerine
yemin edecek.
İşte yeminine bu kadar sadık,
namusuna şerefine bu kadar düşkün Recep Tayyip Bey Anayasa’yı çiğnemiş olmamak
için seçim sonucunu bir türlü ilan etmeye yanaşmıyor. Çünkü ilan etmiş olsa, “Ey
ahali, hamd olsun milletim teveccüh etti. Ben Cumhurbaşkanı seçildim. Namusum
şerefim üzerine yemin ettiğim Anayasa bu durumda partimle ilişiğimin
kesilmesini gerektiriyor” demesi de gerekir ki; Recep Tayyip Bey’in kesin
ciğerini yiyin ama böyle bir şey demesini beklemeyin. Çünkü Dünya lideri olarak
bilinse de aslında yüreği yufka bir aile babası aynı zamanda. Partisinin hem
anası hem babası. Burak, Bilal, Esra, Sümeyye neyse partisi de kendisine öyle. Bir
anne baba evlatçıklarını nasıl ortada bırakmıyorsa Recep Tayyip Bey’in de
partisini siyaset yamyamlarının önünde öksüz yetim bırakmaya yufka yüreği
elvermiyor.
O yufka yüreğiyle namusu şerefi
üzerine yemin ettiği Anayasa arasında sıkıştı kaldı Recep Tayyip Bey. İşte bu
sıkışık ahvalde bir günaha girmemek için seçim sonucunu Resmi Gazete’de
yayımlamayı geciktirmek gibi bir hile-i şer’iye’ye başvurdu; ama asla hile-i
batıla’ya tenezzül etmedi!
Allah’ın izni ve inayetiyle Anayasa’yı
çiğnemeden Köşk’e çıktığında görün siz Recep Tayyip Bey’i. Artık sadece
ailesinin, partisinin değil milletin de anası babası olacak. Başka milletler
imrenecekler böyle bir lideri Allah kendilerine değil Türkiye’ye İslam âlemine nasip
etti diye!
Ya işte böyle!
Namusuna şerefine bu denli düşkün
Recep Tayyip Bey için üzülmem de ne yaparım?
Üzülüyorum. İnanmazlık etmeyin
lütfen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder